LÂMELİF

Birincil sekmeler

kitabı, YKY, Kitap-lık dergisi

"İşbu şiir mukaddime kabilindendir" diye sunulan "Lâmelif, Arap alfabesindeki bu harfin 'gözden geçirilmesi' ve Çelebi'nin şiirini besleyen ile kurulmuştur. "He"deki geleneksel harf algısına ve yorumuna bu şiirde rastlanmaz. "Lâmelif; yaşantıyı, bilginin içinden gören bir şiirdir. "He", söylediğiyle ne kadar trajik bir halk hikâyesine yaslansa da "Lâmelif” kadar pişmanlık acısını yansıtmaz. Her iki şiirde de harflerin insan bedeni olarak tasarlandığı ve bir beden olarak 'duyulduğu' izlenimi edinilir. Çelebi, henüz şiir "natamam" (bitmemiş) iken Kemal Sülker'e okumuş ve lâmelif için şu bilgileri vermiştir:

"Elifba'da lâmelif var; içi boş küçük bir yuvarlağın iki yanından Tanrı'ya doğru iki kol açılarak çizgi haline yükselir. İşte Lâmelif, bana beni tanıtan bir gücün, bir remizin (simgenin) ta kendisidir. Şiirimin adı Lâmeliftir, henüz natamam. Sadece altı mısraını yazabildim, okuyorum." ("Gergin Bir Ortamda Asaf Halefle Söyleşi")

1941'de böylesine önemsediği ve 1945'te şiir kitabına ad koyduğu "Lâmelif i Çelebi, 'a (1953) almamıştır.

Lâmelif, Çelebi'nin ikinci şiir kitabının da adıdır. Bu kitapta on şiiryer alır. kitabın tasarımına dikkat çektikten sonra "Lâmelif'in altında yer alan rubainin yorumunu ve Türkçesi-ni, Prof. Dr. Mehmet Kanar'a bırakır.

"Bu rubaide Hayyam ile Mevlâna'nın düşüncelerinin mecze-dildiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Kanar, rubaiyi şöyle Türkçeleş-tiriyor. 'Uyuyacağım bahçede, çayırlar arasında. / Uyuyacağım gülün, yaseminin altında. / Uzak kalıp bir an her düşünceden, tasadan / Uyuyacağım sıyrılıp ben-biz davasından.' " (Bütün Şiirleri)

LETRİST HURÛFÎ

"He" ve "LâmeliPe bakılarak Çelebi'nin şiirinde den izler bulunduğu söylenir. Seyit Kemal Karaalioğlu, "Şimdilerde let-rizm dediğimiz İkinci Yeni akımının en bilinçli öncüsü odur diyebiliriz" der, örneğin. Abidin Emre de bir "edebiyat akımı" olarak Let-rizmi yazarken Türk şiirinden sadece Çelebi'nin yazdıklarını hatırlar: "Asaf Halet Çelebi'nin bir şiir kitabına koyduğu 'Om Mani Pad-me Hum' adı bir şiir midir şimdi?" (Türk Dili, Yazın Akımları Özel Sayısı) Sorunun yanlış şiir üzerinden kurulduğuna kuşku yok. Abidin Emre'nin yazısı bağlamında, Çelebi'nin ilk olarak "Kitaplar" adlı şiirine bakılması gerekirdi. Bu şiirin ilk yayımında (S.E.S., no. 4, 9 İlkkânun 1938) farklı alfabelerden harflere 'bakılır' ve kurguya, "şiirde en küçük birim olarak sözcük değil de harf temel alınır".

Arslan Kaynardağ'ın yazdıkları, Çelebi'nin şiirleri için Letriz-min referans alınmasını pek de istemediğini gösterir:

"O gün bir durum saptaması yapmıştık. Şiirlerindeki kimi dizeleri hatırlattım kendisine:

dut bu a'ru ünnek pahper kama pet kama tâ

Bu dize Lettrist şiire benzemiyor muydu? 'Hayır' dedi, 'eski Mısır dilinden aldım.' Kimi dizelerini de baştan başa Tevrat'tan ve İncil'den almıştı. Onlar da ilk bakışta anlamsız sözcükler izlenimini bırakıyordu." ("Dostum Asaf Halet Çelebi")

"He" ve "Lâmelif düşünüldüğünde Çelebi'nin Letrizmden çok Hurufîliğe yakın durduğu söylenebilir. İslâmiyet'in içinden çıkan "Bâtıniye" mezheplerinden biri olan Hurufîliğe göre, "Kelâm suretinde tecelli eden (söz şeklinde yansıyan) Hak harflerle taayyün buldu (belirdi) ve bu harflerin cümlesi insan-ı kâmilin (olgun insanın) yüzünde tespit edildi." (Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, C. I, İst., 1983) Çelebi'nin "Kitaplar" ile anılan şiirlerini harf algısı yönünden burada söylenenler tutar.

Etiketler: