Hollywood'da ve Japonya'da filmlere konu olan "Ring"in yazarı Koji Suzuki'nin 9 bölümlük kısa korku romanı "Drop", tuvalet kağıdına basılı ve rulo halinde okuyucunun karşısına çıktı.
Birkaç dakikada okunabilecek olan bu yeni romanın rulosu yaklaşık 3,40 TL'den satışa çıkarılacak. Kitabı basan firma, söz konusu tuvalet kağıdının tanıtımını "tuvalette korku deneyimi" olarak yapıyor.
Bu arada muhtemelen biliyorsunuzdur, Cahit Koytak, Taraf'ta şiir yayımlatıyor. Günlük gazetede şiir yayımlanması konusu ayrı bir vakıa tabii, olur muymuş demiyorum, olabilir pekâlâ; bana asıl tuhaf gelen, Koytak'ın o ağdalı diliyle, bir tür Fazıl Hüsnü rolü kesiyor olması. Dağlarca kitap yazdı adam, ama "Türk şiirinin neresindedir?" diye sorulduğunda kıvırmadan onu bir yere koyacak bir babayiğit çıkmaz.
Taraf'ta çıkan bir soruşturmanın başlığında dergilerin sonunu ilan etmişler. Soruşturmaya cevap veren Murat Yalçın'ın, günümüz edebiyat dergilerinin kalitesindeki düşüşle ilgili söylediklerine büyük ölçüde katılıyorum. "Güncelin sığlığını, yozluğunu benimseyenler çoğaldı. Sapla saman birbirine karıştı, derme çatmalara paha biçildi... Özgür, eleştirel düşüncenin yerini duygusallıklar, kişisellikler aldı.
Şurada yer alan habere göre, Springfield Punx adındaki bir blogta, televizyon, çizgi roman ve video oyunlarında dünyaca bilinen popüler karakterlerin, “simpsonslaştırılmış” halleri
Dünyanın en büyük internet kitap satıcısı Amazon’un kurucusu ve patronu Jeff Bezos, elektronik kitap okuma aygıtı Kindle’ın yeni sürümünü tanıtmak için yapılan tanıtım toplantısında elektronik kitap pazarı hakkında çarpıcı bilgiler verdi.
"Sahneye bakın" dedim.. "Salona bakın.. İşte Çağdaş Türkiye bu.."
"Kafaları derinlere inmeye yetmeyenlerin, sadece yüzeye bakıp dümdüz konuşanların anlaması zor.. Onlar yıllar önce Ankara'da çalınan 9. Senfoni'nin daha önceki yüzlerce çalınıştan niçin farklı olduğunu da anlamamışlardı zaten. Anlamadıkları için alay etmeye kalkmışlardı hatta.."
"Dim dik duracağız" dedim.. "Başımızı eğmeyecek, dimdik duracağız.. Ve korkmayacağız.. Yaratılmak istenen korku ve dehşet havasına rağmen korkmayacağız!.."
‘Küreselleşme, ortaöğretim gençliğini kendi kültüründen uzaklaştırarak toplumsal kimliğine yabancılaştırmaktadır’ konulu bir araştırmacık yapılmış. Habere göre;
ANTALYA'da, TÜBİTAK için 4 lisede 289 öğrenciyle yapılan bir araştırma, öğrencilerin Türk ve dünya tarihine damga vurmuş kişileri çok fazla tanımadığını ortaya çıkardı.
Haberin içinde bir de sonuçlarla ilgili tablo mevcut, bu tabloya göre,
Modern şiirle ilgili bir ton şey söylenebilir. Ama tek bir şeye indirgenmesi, bununla anlaşılması, tek bir referans noktası üzerinden değerlendirilmesi kadar tuhaf bir şey de olamaz. Bir "moduslar" akışı ve bu akışın her türlü hareketinden oluşan bir şeyi, teorik olarak tek bir şeyin modusları olarak görmek, herhalde bu çağın işi değil. Ama bunu inatla devam ettirmek de mümkün.
Daily Telegraph’ta yer alan habere göre, dünya tarihinden 103 kişiyi resmeden tablo, geçtiğimiz haftalarda, internette en çok tıklananlar arasında yer almış.
Evet beklenen şair-mesih sonunda indi, hem de manifestosuyla! Nanoist felsefeci şair Umut Yaşar Abat aşağıdaki manifestosuyla bir süredir can cekişen şiir camiamıza kaybolan ruhunu verebilecek mi? Bu manifestonun kutsallığına halel gelmesin diye aynen ekliyorum:
NANOİST ŞİİR MANİFESTOSU VE NANOİZM
Nano ya da nanno kelimesinin etimolojik anlamı Latince nannus kelimesine dayanmaktadır.
Nano kelimesi Yunanca’da nannos kelimesiyle telaffuz edilmiş olup ‘birkaç sözcüğün birleşmesi’ anlamına gelmektedir.
