Bu, dökümanın eski bir sürümüdür!
Türkiye'de “bilim” ve “kurgu”nun yan yana ya da bir arada anılmasını sağlayan kişi Orhan Duru olarak bilinir 1) . Bilimkurgu sözcüğünü Türkçe’de ilk defa yazar Orhan Duru kullanmıştır 2). Kelimeye kaynaklık eden Science-Fiction kelimesi ise, 20. yüzyılın başında ilk kez 1927 yılında Lüksemburg asıllı Amerikalı yazar ve yayıncı Hugo Gernsback tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bilimkurgu edebiyatının önemli ödüllerinden Hugo Ödülleri’nin (The Hugo Awards) isim babasıdır.
Jules Verne’den yapılan ilk tercüme Kaptan Hatras’ın Sergüzeşti(1877) adıyla basılır. Jules Verne’in diğer kitapları da 1886’dan 1907’ye kadar Türkçeye çevrilip yayımlanır: Merkez-i Arza Seyahat, Beş Hafta Balonla Seyahat, Seksen Günde Devriâlem, Kaptan Grant’ın Çocukları, Denizler Altında Yirmi Bin Fersah ve Deniz Feneri3).
Tanzimat döneminde Jules Verne çevirileri ile birlikte Ütopya/Bilim Kurgu kavramı, Tanzimat yazarlarının ilgisini çekmiş ve “Rüya” kavramı ile politik bir kimlik de kazanmıştır.
Ziya Paşa l869'da Hürriyet gazetesinde yayınladığı yazıda, Londra'da bir parkta gördüğü rüyayı anlatır. Rüya'sında, dönemin padişahı olan Sultan Aziz'e, yönetimin bozukluğundan, Sadrazam'ın yolsuzluklarından yakınır. Çare olarak millet meclisi kurulmasını önerir, Öneriyi kabul eden sultan, sadrazamı azleder.
Rüya devam ederken, park bekçileri gelirler, Ziya Paşa'yı uyandırırlar, o da gördüklerinin rüya olduğunu anlar.
Namık Kemal'in l872'de Boğaziçi'nde gördüğü rüya'da “ütopya” özelliği daha belirgindir:
Özgürlük perisi zincire vurulmuştur. Halkı vatan yolunda özveriye çağırmaktadır. Baskıya karşı ayaklandırmak için coşturucu şeyler söylemektedir. Tembel ve uyuşuk olanları eleştirmekte, bir an önce harekete geçilmesini, bilim ve teknikten yararlanılarak yepyeni bir toplum kurulmasını istemektedir.
Namık Kemal kitabında, özlediği bilim ve hukuk toplumunu çarpıcı hiçimde betimler. Devletin talih bayrağının özgürlük eliyle yükseleceğini söyler. 4).
Orhan Duru, Türk Dili dergisinin 1973 yılı Ocak sayısında Scince-fiction sözcüğünün karşılığı olarak Türkçe’de bilimkurgu sözcüğünün kullanılması ile ilgili bir yazı kaleme almıştır. Bilimkurgu sözcüğü kabul görmüş ve Türk Dil Kurumu tarafından onaylanmıştır. Orhan Duru, isim babası olduğu türe katkıda bulunmak için az sayıda da olsa öykü ve deneme kaleme almıştır. 5)
Bilim-Kurgu'yu tanımlamak çok zor. Kişinin ve yazarın görüşüne göre değişiyor. Bu tanım, gerçeklerle, bilimsel verilerle bir ölçüde sınırlı bir düşçülük diyebiliriz bilim-kurguya. Orhan Duru
Fikret Hakan: (atılarak) Ben bilimkurguculara bir şey sormak istiyorum sorabilir miyim? Bilimkurgu bir firari edebiyatıdır. Tam da 1950′lerde Türkiye’de başlayan İkinci Yeni şiiri gibi hapse girmek istemeyen şairlerin röneşarj şiirine sarılıp absülütasyona varması ve gerçekleri allayıp pullayarak başka başka absürd imajlar haline getirmiş olduğu bir sosyolojik bozulma işi gibidir. Bilimkurgu! Benim için bir kaçıştır bu. Siz uyuyorsunuz hepiniz! Türkiyelisiniz güya (protesto alkışları) 15 milyon genç yaşıyor bu ülkenin varoşlarında. Bunların edebiyatı, bunları irdelemek varken nelerle uğraşıyorsunuz böyle hayretler içindeyim yani. Alkışlıyorum sizleri bravo. (karşı-alkışlar) 15 milyon genç var, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Eskişehir’in varoşlarında bunların edebiyatı, bunların acıları sancıları varken siz nelerle uğraşıyorsunuz çocuklar hayretler içindeyim yani. Vallahi korkunç bir şey. Gidin oraları araştırın. Onlar yazmıyorlarsa siz yazın siz irdeleyin siz öğrenin. 6)
Türkiye'de yayınlanmış bilim-kurgu türündeki eser sayısınin kesin olmamakla birlikte, 700 civarında olduğu söylenebilir. 1943'ten Nisan 2004'e kadar bu türde yayınlanmış yerli yazarların yazdığı kitapların sayısı 71 olarak belirtilmiştir 7). Bir başka rakam ise, 1950'den 1990'lı yıllara kadar basılan kitap sayısının 250 civarında olduğu yönündedir 8).
İlk basılı ve seri halinde yayınlanan bilim-kurgu kitapları 1955 yılında piyasa çıkmıştır. Bu tarihte önce Flash Gordon filmleri ile başlayan bir furya, Gordon'un “Baytekin” olarak yerlileştirilmesine yol açmış, çok beğenilen bu filmlere rağmen, bilim-kurgu bir tür olarak değil, çocuklar için bir eğlence olarak görülmüştür. Çağlayan Yayınevi'nin yayınladığı 10 ciltlik roman serisinin alt başlığı “Yeni Dünyalar” olmuştur 9).
Çağlayan'ın Yeni Dünyalar serisinde 10) yer alan romanlar11) :
Baskan Bilim-Kurgu dizisi şu tanıtımla çıkmıştır:
- onbeş günde bir yayınlanacak olan bu dizi, sizi uzayın sonsuz boşluklarına götürecek, - galaksiler arası mücadeleyi, yeni yeni kahramanlarla birlikte yaşatacak, - dünyamıza uzayın derinliklerinden gelen amansız tehlikeler karşısında ürpertecek, - bilim ve teknolojinin inanılmaz düzeylere eriştiği zamanlara yollayacak, - düşleyebildiğiniz, hatta düşleyemediğiniz herşeyi onbeş günde bir evinize kadar getirecektir. - bu dizi ile, dünyanın en ünlü kurgu-bilim yazarlarının, dünyada satış rekorları kıran eserlerinden oluşan zengin bir kitaplığa sahip olacaksınız. - yarın neler olabilir? bilim ve macera elele işte bu sorunun cevabını veriyor. her yeni kitap yeni bir gelecek sunuyor. - «baskan kurgu-bilim dizisi» onbeş günde bir yeni yeni macera ve kahramanlarıyla gazete bayinizde…