Bu, dökümanın eski bir sürümüdür!
Türkiye'de “bilim” ve “kurgu”nun yan yana ya da bir arada anılmasını sağlayan kişi Orhan Duru olarak bilinir 1) . Bilimkurgu sözcüğünü Türkçe’de ilk defa yazar Orhan Duru kullanmıştır 2). Kelimeye kaynaklık eden Science-Fiction kelimesi ise, 20. yüzyılın başında ilk kez 1927 yılında Lüksemburg asıllı Amerikalı yazar ve yayıncı Hugo Gernsback tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bilimkurgu edebiyatının önemli ödüllerinden Hugo Ödülleri’nin (The Hugo Awards) isim babasıdır.
Orhan Duru, Türk Dili dergisinin 1973 yılı Ocak sayısında Scince-fiction sözcüğünün karşılığı olarak Türkçe’de bilimkurgu sözcüğünün kullanılması ile ilgili bir yazı kaleme almıştır. Bilimkurgu sözcüğü kabul görmüş ve Türk Dil Kurumu tarafından onaylanmıştır. Orhan Duru, isim babası olduğu türe katkıda bulunmak için az sayıda da olsa öykü ve deneme kaleme almıştır. 3)
Bilim-Kurgu'yu tanımlamak çok zor. Kişinin ve yazarın görüşüne göre değişiyor. Bu tanım, gerçeklerle, bilimsel verilerle bir ölçüde sınırlı bir düşçülük diyebiliriz bilim-kurguya. Orhan Duru
Türkiye'de yayınlanmış bilim-kurgu türündeki eser sayısınin kesin olmamakla birlikte, 700 civarında olduğu söylenebilir. 1943'ten Nisan 2004'e kadar bu türde yayınlanmış yerli yazarların yazdığı kitapların sayısı 71 olarak belirtilmiştir 4). Bir başka rakam ise, 1950'den 1990'lı yıllara kadar basılan kitap sayısının 250 civarında olduğu yönündedir 5).
İlk basılı ve seri halinde yayınlanan bilim-kurgu kitapları 1955 yılında piyasa çıkmıştır. Bu tarihte önce Flash Gordon filmleri ile başlayan bir furya, Gordon'un “Baytekin” olarak yerlileştirilmesine yol açmış, çok beğenilen bu filmlere rağmen, bilim-kurgu bir tür olarak değil, çocuklar için bir eğlence olarak görülmüştür. Çağlayan Yayınevi'nin yayınladığı 10 ciltlik roman serisinin alt başlığı “Yeni Dünyalar” olmuştur 6).
Çağlayan'ın Yeni Dünyalar serisinde yer alan romanlar7) :