Kullanıcı Aletleri

Site Aletleri


yazilar:goersel_siir_neyiniz_olabilir

Farklar

Bu sayfanın seçili sürümü ile mevcut sürümü arasındaki farkları gösterir.

Karşılaştırma görünümüne bağlantı

Sonraki sürüm
Önceki sürüm
yazilar:goersel_siir_neyiniz_olabilir [2011/06/01 12:25]
127.0.0.1 Dışarıdan düzenle
yazilar:goersel_siir_neyiniz_olabilir [2021/07/28 12:24] (mevcut)
Satır 5: Satır 5:
 ====== Süreç ====== ====== Süreç ======
  
-[{{http://​www.poetikhars.com/​camera/albums/serkan/dada-korkut/tuhafilke_serkan_isin.jpg?200 |Tuhaf İlke, Serkan Işın, ​Yasakmeyve ​2005}}]+[{{http://​www.poetikhars.com/​files/​deneme/​gallerix/albums/1/2256/frame/diyonizyak.jpg?200 |Diyonizyak Alanlar, Serkan Işın, 2005}}]
  
  
 [[Akımlar:​80 Kuşağı]] olarak adlandırılan ve şairlere ve şiir tarihine de kendisini pek beğendiremeyen verim içinde ve biraz ötesinde -ki tarihsel olarak hükmü henüz verilmemiştir,​ zayıf ​ olsa, biçimci birileri olduğunu, bir okul ya da ekol olarak biçimciliğin,​ modernleşme serüvenimiz içinde nedense hem çok faydalanılan hem de çok az bahsedilen uzak, kalantor bir akraba gibi durduğunu söyleyelim hemen. Örneğin [[Şairler:​Tarık Günersel]]'​in varlığı, bu anlamda [[Şairler:​Asef Halet Çelebi]]'​den ya da [[Şairler:​Ercümend Behzad Lav]]'​dan çok daha inandırıcı ve yakın geliyor. Yakın fakat yabancı, yabancı bulunduğu kadar da dışarlıklı,​ neredeyse "​düşman"​ ilan edilecek kadar da korkutucu [[Kavramlar:​poetika]]lardı bunlar. Ya da [[Kavramlar:​poetika]]sı olmayan damarlar. Cumhuriyet öncesi ve sonrası edebiyat ve resim ilişkisinin izdüşümleri olarak, o alandaki eksik çalışmaların,​ akademik dikkatin, zayıf incelemelerin sonucunda, //görsel + şiir// ifadesinin doğru anlaşılması zaten mümkün değildir. [[Akımlar:​80 Kuşağı]] olarak adlandırılan ve şairlere ve şiir tarihine de kendisini pek beğendiremeyen verim içinde ve biraz ötesinde -ki tarihsel olarak hükmü henüz verilmemiştir,​ zayıf ​ olsa, biçimci birileri olduğunu, bir okul ya da ekol olarak biçimciliğin,​ modernleşme serüvenimiz içinde nedense hem çok faydalanılan hem de çok az bahsedilen uzak, kalantor bir akraba gibi durduğunu söyleyelim hemen. Örneğin [[Şairler:​Tarık Günersel]]'​in varlığı, bu anlamda [[Şairler:​Asef Halet Çelebi]]'​den ya da [[Şairler:​Ercümend Behzad Lav]]'​dan çok daha inandırıcı ve yakın geliyor. Yakın fakat yabancı, yabancı bulunduğu kadar da dışarlıklı,​ neredeyse "​düşman"​ ilan edilecek kadar da korkutucu [[Kavramlar:​poetika]]lardı bunlar. Ya da [[Kavramlar:​poetika]]sı olmayan damarlar. Cumhuriyet öncesi ve sonrası edebiyat ve resim ilişkisinin izdüşümleri olarak, o alandaki eksik çalışmaların,​ akademik dikkatin, zayıf incelemelerin sonucunda, //görsel + şiir// ifadesinin doğru anlaşılması zaten mümkün değildir.
  
-Bugün arandığında [[Dergiler:​Sombahar]]'​ın,​ [[Dergiler:​Adam Sanat]]'​ın ya da [[Eleştirmenler:​Hüseyin Cöntürk]]'​ün henüz okunmayan "​[[Kavramlar:​hiper-metin]]"​ denemelerinin dışında, bize, yakın gelebilecek,​ izini sürebileceğimiz bir deneyim ya da envanter bırakmış değil bu çıkışlar. Örneğin elbette birileri "​şiirin her türlü malzeme ile" yapılabileceğini düşünmüş veya şiirin biçiminin zorlanabileceğini ([[Şairler:​Ercüment Uçarı]]'​nın denemeleri gibi) akıl etmiş, denemiştir. Poetika üzerine düşünen herkes, bir kez şiiri söylediği gibi yazmadığını,​ yazdığı gibi okuyamadığını,​ kendi sesini kaydetmeyi hiç akıl etmediğini ya da daktilo ile şiir yazarken çoğu kez tuşa vuran parmakların,​ kalem tutan elden başka bir şekilde çalıştığını,​ şiiri çoğu kez bunların mikro düzeyde de etkilediğini aklından geçirmiştir de. Belki de İlhan Berk'​in [[Akımlar:​İkinci Yeni]] öncesi dönem için //"​Sözlü Şiir yazıyordum"//​ (("Ben 1953'​te Yenilik dergisinde [[Saint Antoine'​ın Güvercinleri]] şiirini yayımladığımda,​ boğazıma kadar söze dayalı şiirle doluydum."​ Kaynak: [[http://​poetikhars.com/​ilhan-berkten|İlhan Berk]])) itirafını anlamaya çalışmıştır da. Ya da elimizdeki kadim metinlerden birinin başlığı ilgisini çekmiştir:​ **Resim olarak şiir**.(([[Ut pictura poesis]]: bkz [[http://​en.wikipedia.org/​wiki/​Ut_pictura_poesis|Horace]])) Ya da durmadan önümüze çıkarılan -bir bahane ya da bir kanıt olarak [[Mallarme]]'​nin,​ [[Guillaume Apollinaire]]'​in "​[[Calligram]]"​larına ne demeli? [[Dada]] Manifestoları,​ [[Sürrealizm]] [[Manifesto]]ları her ne kadar bilinen sanat tarihinin Batılı anlamda başlangıç noktaları olsa da, [[akımlar:​Zaum]] gibi deneyimlerden de görsel şiire çeşitli çizgiler çekilebileceğini söyleyebiliriz. Örneğin [[Akımlar:​Garip]]çilerin,​ yaşasalardı [[Görsel Şiir]]e ilgi duyacaklarını öne sürenler de oldu ((Hakan Şarkdemir, Karagöz Edebiyat Sayı 4, Manifestosuz Şiirler içinde Postmodern Türk Şiiri, tam ifade şudur:​**"​Orhan Veli bugün yaşıyor olsa idi, muhtemelen görsel şiire ilgi duyardı."​** //Garip Bildirisi//,​ bu iddiayı ya da temenniyi yalanlamaktadır. Çünkü Garip, sanatların birbirine karışmasına karşıdır ki, bu da çok modernist bir tepkidir, fakat avangard bir yaklaşım olup olmadığı tartışmalıdır. Bu konuda son zamanlarda yazılan bir teze göz atılabilir:​ Türk Şiirinde Modernizm, Yalçın Armağan [[http://​www.thesis.bilkent.edu.tr/​0003468.pdf|Doktora Tezi Tam Metin]] Kısaca özetlemek gerekirse, 20 yıllık Hece şiiri deneyinin, modern ulusun beklediği etkiyi yaratmamış olmasından ve büyük yapıt vermemiş olmasından sonra ortaya çıkmıştır. Garip'​in ilk olarak Varlık'​ta endam etmesi ve endam ederken de "olgun şairler"​ olarak takdim edilmeleri, bu olgunluklarının yeteneklerinden değil, daha sonra karşı olacakları şiir içinde meşru olmalarından kaynaklandığını gösterir. Buna göre '​halkın anlayacağı şiir' beklentisini Garip karşılamıştır ve İnkilap için en önemli dergilerden birinde ortaya çıkması da kültürel iktidar tarafından onaylandığının bir göstergesidir. Ayrıca Garip, //“ilk gerçek ​+Bugün arandığında [[Dergiler:​Sombahar]]'​ın,​ [[Dergiler:​Adam Sanat]]'​ın ya da [[Eleştirmenler:​Hüseyin Cöntürk]]'​ün henüz okunmayan "​[[Kavramlar:​hiper-metin]]"​ denemelerinin dışında, bize, yakın gelebilecek,​ izini sürebileceğimiz bir deneyim ya da envanter bırakmış değil bu çıkışlar. Örneğin elbette birileri "​şiirin her türlü malzeme ile" yapılabileceğini düşünmüş veya şiirin biçiminin zorlanabileceğini ([[Şairler:​Ercüment Uçarı]]'​nın denemeleri gibi) akıl etmiş, denemiştir. Poetika üzerine düşünen herkes, bir kez şiiri söylediği gibi yazmadığını,​ yazdığı gibi okuyamadığını,​ kendi sesini kaydetmeyi hiç akıl etmediğini ya da daktilo ile şiir yazarken çoğu kez tuşa vuran parmakların,​ kalem tutan elden başka bir şekilde çalıştığını,​ şiiri çoğu kez bunların mikro düzeyde de etkilediğini aklından geçirmiştir de. Belki de İlhan Berk'​in [[Akımlar:​İkinci Yeni]] öncesi dönem için //"​Sözlü Şiir yazıyordum"//​ (("Ben 1953'​te Yenilik dergisinde [[Saint Antoine'​ın Güvercinleri]] şiirini yayımladığımda,​ boğazıma kadar söze dayalı şiirle doluydum."​ Kaynak: [[http://​poetikhars.com/​webblog/​bibliobot/​ilhan-berkten|İlhan Berk]])) itirafını anlamaya çalışmıştır da. Ya da elimizdeki kadim metinlerden birinin başlığı ilgisini çekmiştir:​ **Resim olarak şiir**.(([[Ut pictura poesis]]: bkz [[http://​en.wikipedia.org/​wiki/​Ut_pictura_poesis|Horace]])) Ya da durmadan önümüze çıkarılan -bir bahane ya da bir kanıt olarak [[Mallarme]]'​nin,​ [[Guillaume Apollinaire]]'​in "​[[Calligram]]"​larına ne demeli? [[Dada]] Manifestoları,​ [[Sürrealizm]] [[Manifesto]]ları her ne kadar bilinen sanat tarihinin Batılı anlamda başlangıç noktaları olsa da, [[akımlar:​Zaum]] gibi deneyimlerden de görsel şiire çeşitli çizgiler çekilebileceğini söyleyebiliriz. Örneğin [[Akımlar:​Garip]]çilerin,​ yaşasalardı [[Görsel Şiir]]e ilgi duyacaklarını öne sürenler de oldu ((Hakan Şarkdemir, Karagöz Edebiyat Sayı 4, Manifestosuz Şiirler içinde Postmodern Türk Şiiri, tam ifade şudur:​**"​Orhan Veli bugün yaşıyor olsa idi, muhtemelen görsel şiire ilgi duyardı."​** //Garip Bildirisi//,​ bu iddiayı ya da temenniyi yalanlamaktadır. Çünkü Garip, sanatların birbirine karışmasına karşıdır ki, bu da çok modernist bir tepkidir, fakat avangard bir yaklaşım olup olmadığı tartışmalıdır. Bu konuda son zamanlarda yazılan bir teze göz atılabilir:​ Türk Şiirinde Modernizm, Yalçın Armağan [[http://​www.thesis.bilkent.edu.tr/​0003468.pdf|Doktora Tezi Tam Metin]] Kısaca özetlemek gerekirse, 20 yıllık Hece şiiri deneyinin, modern ulusun beklediği etkiyi yaratmamış olmasından ve büyük yapıt vermemiş olmasından sonra ortaya çıkmıştır. Garip'​in ilk olarak Varlık'​ta endam etmesi ve endam ederken de "olgun şairler"​ olarak takdim edilmeleri, bu olgunluklarının yeteneklerinden değil, daha sonra karşı olacakları şiir içinde meşru olmalarından kaynaklandığını gösterir. Buna göre '​halkın anlayacağı şiir' beklentisini Garip karşılamıştır ve İnkilap için en önemli dergilerden birinde ortaya çıkması da kültürel iktidar tarafından onaylandığının bir göstergesidir. Ayrıca Garip, //“ilk gerçek ​
 Cumhuriyet şiiriydi. Cumhuriyet ideolojisinin popülist yanını Garip şairlerinin ​ Cumhuriyet şiiriydi. Cumhuriyet ideolojisinin popülist yanını Garip şairlerinin ​
 benimsemiş oldukları açıkça görülebilir”//​ diyen Tuğrul Tanyol'​a da kulak verilebilir.)). Gelgelelim Garip'​in şiir anlayışı içinde malzeme asla sorun değildir, kelimeleri yeni olan yeni bir şiirin, içeriğindeki duyarlık da inşa edildiği için şiirin temelinde söz/cük olduğu konusunda itirazlar olmamıştır. [[Figüratif Şiir]] yaklaşımı da görsel şiiri, bir nevi dekoratif alan olarak görüp, inşa faaliyetinin estetik değeri üzerinden bunu okumaya girişti ((M. Kayahan Özgül, Figüratif Şiir, Temmuz-Ağustos 2005, [[Sonsuzluk ve Bir Gün]], Sayı 3)) benimsemiş oldukları açıkça görülebilir”//​ diyen Tuğrul Tanyol'​a da kulak verilebilir.)). Gelgelelim Garip'​in şiir anlayışı içinde malzeme asla sorun değildir, kelimeleri yeni olan yeni bir şiirin, içeriğindeki duyarlık da inşa edildiği için şiirin temelinde söz/cük olduğu konusunda itirazlar olmamıştır. [[Figüratif Şiir]] yaklaşımı da görsel şiiri, bir nevi dekoratif alan olarak görüp, inşa faaliyetinin estetik değeri üzerinden bunu okumaya girişti ((M. Kayahan Özgül, Figüratif Şiir, Temmuz-Ağustos 2005, [[Sonsuzluk ve Bir Gün]], Sayı 3))
- 
 ===== Poetika'​nın temelleri ===== ===== Poetika'​nın temelleri =====
  
  
-[{{http://​www.poetikhars.com/​camera/​albums/​yasakmeyve28/​3.jpg?​200 |Barış Çetinkol, Yasakmeyve Sayı 28}}]Minör ya da majör birçok yaklaşım içinde [[Hasan Akay]], [[Gonca Gökalp Alpaslan]] gibi nadide örnekler dışında, konuya hakim çok az yazar/​eleştirmen görebildik. Bunların da yaklaşımları,​ çözümlemekten öte, yarı-meşru saymak ile, yarı-reddetmek arasında değişti. Örneğin, **Neden?** sorusunun sorulmadığını gördük. Öyle ya, neden bu genç insanlar, görsel şiir denen türe bu kadar yakın ilgi gösteriyorlardı ve neden dergilerini web üzerinde kurmuş, şiirlerini burada sergiliyorlardı?​ Neden "​[[Dizeli]]"​ ya da "​[[Konvansiyonel Şiir]]"​ diye bir şey yazmadıklarını iddia ediyorlardı ve neden yeni bir okurun peşinde olduklarını iddia ediyorlardı?​ Bu ve bunun gibi soruların, sorulmadığı açıktır. Ve bu soruların, İkinci Yeni dolaylarında,​ çok eski tartışmalarda,​ safların birbirine karıştığı bir itirazlar silsilesi yarattığı da açıktır. Garip'​ten sonra İkinci Yeni'​nin başına gelen şeyin cevabı verilmemiş olduğu kadar, İkinci Yeni'​den sonra gelenlerin de bu sorularla muhatap olmadığı söylenebilir. Görsel şiir ise, iktidar ile ilişkisi, edebiyat kamusu ile ilişkisi ve okur ilişkisi üzerinden incelendiğinde,​ bugüne kadar şiirde yerleştirilmeye çalışılan tüm tarihsel matrislerin dışında bir alan teklif etmektedir.+Minör ya da majör birçok yaklaşım içinde [[Hasan Akay]], [[Gonca Gökalp Alpaslan]] gibi nadide örnekler dışında, konuya hakim çok az yazar/​eleştirmen görebildik. Bunların da yaklaşımları,​ çözümlemekten öte, yarı-meşru saymak ile, yarı-reddetmek arasında değişti. Örneğin, **Neden?** sorusunun sorulmadığını gördük. Öyle ya, neden bu genç insanlar, görsel şiir denen türe bu kadar yakın ilgi gösteriyorlardı ve neden dergilerini web üzerinde kurmuş, şiirlerini burada sergiliyorlardı?​ Neden "​[[Dizeli]]"​ ya da "​[[Konvansiyonel Şiir]]"​ diye bir şey yazmadıklarını iddia ediyorlardı ve neden yeni bir okurun peşinde olduklarını iddia ediyorlardı?​ Bu ve bunun gibi soruların, sorulmadığı açıktır. Ve bu soruların, İkinci Yeni dolaylarında,​ çok eski tartışmalarda,​ safların birbirine karıştığı bir itirazlar silsilesi yarattığı da açıktır. Garip'​ten sonra İkinci Yeni'​nin başına gelen şeyin cevabı verilmemiş olduğu kadar, İkinci Yeni'​den sonra gelenlerin de bu sorularla muhatap olmadığı söylenebilir. Görsel şiir ise, iktidar ile ilişkisi, edebiyat kamusu ile ilişkisi ve okur ilişkisi üzerinden incelendiğinde,​ bugüne kadar şiirde yerleştirilmeye çalışılan tüm tarihsel matrislerin dışında bir alan teklif etmektedir.
  
 Modern sonrası zamandan bahsederken kullandığımız ölçütleri göz önüne aldığımızda,​ bir poetika ya da bir yordam olarak Görsel Şiir, şiirin verimlerinin bir toplamı ya da Şiir'​in doğası değildir. Çok özelleşmiş bir alanda -ki bu alan deneysel bir alandır- yapılan bir deneydir de bu.  Modern sonrası zamandan bahsederken kullandığımız ölçütleri göz önüne aldığımızda,​ bir poetika ya da bir yordam olarak Görsel Şiir, şiirin verimlerinin bir toplamı ya da Şiir'​in doğası değildir. Çok özelleşmiş bir alanda -ki bu alan deneysel bir alandır- yapılan bir deneydir de bu. 
Satır 23: Satır 22:
 ===== Duraklar ===== ===== Duraklar =====
  
-[{{http://​www.poetikhars.com/​camera/​albums/​yasakmeyve28/​18.jpg?​200 |Ayşegül Tözeren, Yasakmeyve Sayı 28}}]Bu ve bunun gibi sebepler de göz önüne alındığında bu kısa sürede, Görsel Şiir ile ilgili dedikodu, önyargı, zayıf ve basmakalıp düşünceden öte bilgi üretemeyen bir şiir ortamımız oldu. Şiir ortamımızın,​ ülkemizin toplam kültürel sığasından ötede bir yerde konumlanabileceğini düşünmek de saflık olurdu. O saflık da ortalamanın kötülüğü ile birleştiğinde,​ iletişim kurabilmek de elbette zorlaşıyor. Zaten "​konvansiyonel"​ dediğimiz şey de, işte o kötülükten başka şey değildir. Zaten iyi düşünüldüğünde,​ [[Şiir Makinası|Klasik ve Modern Şiir Makinamızın]] ürettiği bu şiir ortamının görsel şiir gibi konularla sağlıklı bir iletişim kuramayacağı da açıktır. Çünkü [[kavramlar:​soezluekteki_siir_tanımı|sözlükteki şiir tanımı]] bile, çağımızın,​ günümüzün insanına yakın bir şiir üretmeye elverişli değildir. Bu şiirin, dizeli ya da konvansiyonel alan dediğimiz yerden çıkmayacağını,​ çıkamayacağını,​ deneyler -özellikle biçim/​içerik kırılmaları,​ bize gösterdi. Artı şiirimizin kökünde lirik persona ve epik çatışmalar varsayıldığı için, çalkantılı da olsa, kök, her zaman heceyi, böylelikle ölçüyü ve dizeyi göstermektedir. Bu da, [[Serbest Vezin]] ile kazanılanlardan,​ memnun olmayan ve gizli gizli çocukluk günlerine dönmek isteyen bambaşka bir şair/şiir modeline götürdü, götürmekte bizi. Bugün yazılan şiir, ortadaki şiir, dizeli olduğu kadar, Heceli'​dir de. Yani [[Beyit]] mantığı hortlamıştır. Divan/Halk diye tarihsel olarak ayrılmaya çalışan şiir, bir tür olarak, kendisi ile uzlaşmaya başlamışken,​ karma bir forma da bürünmüştür. Yayın endüstrisinin,​ şiiri, bir meta olarak üretim şekline dikkat edelim. Burada, şiirin sözlü üretim teknolojilerinin,​ yayın sektörü tarafından kutsandığını,​ en az 64 sayfa, her sayfada 15 dize olarak tasarlanan şiir kitaplarından bahsediyoruz. Diyebiliriz ki, yazılı kültür ürünü olmayan şiirimiz, yayın teknolojilerini de, sözlü enerjilerine göre dönüştürmüştür.+Bu ve bunun gibi sebepler de göz önüne alındığında bu kısa sürede, Görsel Şiir ile ilgili dedikodu, önyargı, zayıf ve basmakalıp düşünceden öte bilgi üretemeyen bir şiir ortamımız oldu. Şiir ortamımızın,​ ülkemizin toplam kültürel sığasından ötede bir yerde konumlanabileceğini düşünmek de saflık olurdu. O saflık da ortalamanın kötülüğü ile birleştiğinde,​ iletişim kurabilmek de elbette zorlaşıyor. Zaten "​konvansiyonel"​ dediğimiz şey de, işte o kötülükten başka şey değildir. Zaten iyi düşünüldüğünde,​ [[Şiir Makinası|Klasik ve Modern Şiir Makinamızın]] ürettiği bu şiir ortamının görsel şiir gibi konularla sağlıklı bir iletişim kuramayacağı da açıktır. Çünkü [[kavramlar:​soezluekteki_siir_tanımı|sözlükteki şiir tanımı]] bile, çağımızın,​ günümüzün insanına yakın bir şiir üretmeye elverişli değildir. Bu şiirin, dizeli ya da konvansiyonel alan dediğimiz yerden çıkmayacağını,​ çıkamayacağını,​ deneyler -özellikle biçim/​içerik kırılmaları,​ bize gösterdi. Artı şiirimizin kökünde lirik persona ve epik çatışmalar varsayıldığı için, çalkantılı da olsa, kök, her zaman heceyi, böylelikle ölçüyü ve dizeyi göstermektedir. Bu da, [[Serbest Vezin]] ile kazanılanlardan,​ memnun olmayan ve gizli gizli çocukluk günlerine dönmek isteyen bambaşka bir şair/şiir modeline götürdü, götürmekte bizi. Bugün yazılan şiir, ortadaki şiir, dizeli olduğu kadar, Heceli'​dir de. Yani [[Beyit]] mantığı hortlamıştır. Divan/Halk diye tarihsel olarak ayrılmaya çalışan şiir, bir tür olarak, kendisi ile uzlaşmaya başlamışken,​ karma bir forma da bürünmüştür. Yayın endüstrisinin,​ şiiri, bir meta olarak üretim şekline dikkat edelim. Burada, şiirin sözlü üretim teknolojilerinin,​ yayın sektörü tarafından kutsandığını,​ en az 64 sayfa, her sayfada 15 dize olarak tasarlanan şiir kitaplarından bahsediyoruz. Diyebiliriz ki, yazılı kültür ürünü olmayan şiirimiz, yayın teknolojilerini de, sözlü enerjilerine göre dönüştürmüştür.
  
 ==== Söz/ Yazı Ayrımı ve Basılı Kültür ==== ==== Söz/ Yazı Ayrımı ve Basılı Kültür ====
Satır 39: Satır 38:
 Oysa nedir Garip şiiri denen ve bildiride özetlenen şeyin hassasiyetleri;​ Oysa nedir Garip şiiri denen ve bildiride özetlenen şeyin hassasiyetleri;​
  
-<quote>**Şiir bütün hususiyeti edasında olan bir söz san'​atıdır**. Yani tamamiyle mânadan ibarettir. Mâna insanın havassı hamsesine değil, ruhiyatına hitabeder. Binaenaleyh doğrudan doğruya insan ruhiyatına hitabeden ve bütün kıymeti mânasında olan hakikî şiir unsurunun müzik ve saire gibi tâli hokkabazlıklar yüzünden dikkatimizden kaçacağını da hatırdan çıkarmamalıdır. (...) **Şiiri şiir yapan, sadece, edasındaki hususiyettir ve mânaya aittir.** (([[http://​poetikhars.com/​ahenk-ve-tasvir-garip-onsozunden|Ahenk ve Tasvir, Garip Önsözü'​nden]]))</​quote>+<blockquote>**Şiir bütün hususiyeti edasında olan bir söz san'​atıdır**. Yani tamamiyle mânadan ibarettir. Mâna insanın havassı hamsesine değil, ruhiyatına hitabeder. Binaenaleyh doğrudan doğruya insan ruhiyatına hitabeden ve bütün kıymeti mânasında olan hakikî şiir unsurunun müzik ve saire gibi tâli hokkabazlıklar yüzünden dikkatimizden kaçacağını da hatırdan çıkarmamalıdır. (...) **Şiiri şiir yapan, sadece, edasındaki hususiyettir ve mânaya aittir.** (([[http://​poetikhars.com/​webblog/​bibliobot/​ahenk-ve-tasvir-garip-onsozunden|Ahenk ve Tasvir, Garip Önsözü'​nden]]))</​blockquote>
  
 {{tag>​Biblio}} {{tag>​Biblio}}
yazilar/goersel_siir_neyiniz_olabilir.1306916735.txt.gz · Son değiştirilme: 2021/07/28 12:23 (Dışarıdan düzenle)